FETVALAR

SORU:

Edâ ehliyetini ortadan kaldıran şeyler nelerdir? Ağır kronik psikiyatrik ve ruh hastası bir kimsenin edâ ehliyeti var mıdır?

Tarih: 24 Ağustos 2009

CEVAP:

Ehliyet, sözlükte “elverişlilik” demektir. Ehliyet, fıkıh usulü terminolojisinde ikiye ayrılır:
 
1. Vücûb Ehliyeti: Haklara sahip olabilme ve borçlar altına girebilme demektir. Bu nevin ehliyetin temelini, hayatta olma özelliği teşkil eder. Onun için vücûb ehliyetine, hayatının başlangıç anından sona erme anına kadar her insan sahiptir. Yaşa, aklî melekelere ve benzeri başka özelliklere bakılmaksızın, vücûb ehliyetinin her insan için zarûrî olarak varlığı kabul edilir.
 
2. Edâ Ehliyeti: Kişinin hukûken muteber sayılacak tarzda fiiller ortaya koyabilmesi demektir. Bu nevî ehliyetin temelini ise, vücûb ehliyetinde olduğu gibi hayatta olma özelliği değil; temyîz kudretinin var olması teşkil eder. Şu halde anne karnındaki cenin için ve temyîz çağına -ki yedi yaştır- ulaşmamış küçük için edâ ehliyetinden söz edilmez.
 
Ehliyeti daraltan veya ortadan kaldıran durumlar şunlardır:
 
Cünûn (Akıl Hastalığı): Kişinin aklını ve temyîz kudretini yok eden durumdur. Bu durumun vücûb ehliyeti üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Fakat edâ ehliyetini ortadan kaldırır. Bu kişilere ibâdet vacip değildir. Bunların hiçbir hukûkî tasarrufu geçerlilik kazanmaz.
 
Bunun dışında ehliyeti daraltan veya ortadan kaldıran durumlar; ateh (akıl zayıflığı), sefeh (harcamalarda tedbirsizlik), sükr (sarhoşluk) ve ikrâh (bir kimseyi tehdit etmek suretiyle hukûken yapmakla mükellef olmadığı bir işi yapmaya zorlamak)’tır. (Zekiyyuddîn Şa’bân, İslam Hukuk İlminin Esasları, Usûlü’l-Fıkh, Terc: İbrahim Kafi Dönmez, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1996, s: 295-306.)
 
Ağır kronik psikiyatrik ve ruh hastası kimseler, eğer bu durumlarını bir nöbet şeklinde yaşıyorlarsa bu nöbet esnasında edâ ehliyetinden yoksun olurlar. Sâir zamanlarda ise diğer insanlar gibi tam ehliyet sahibidirler. Fakat her zaman bu durumda iseler edâ ehliyetinden yoksun sayılırlar.


Etiketler: