SORU:
Ben bir kızı seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum. Ancak bu kız geçmişte zina yapmış. Ama yaptığı bu işten dolayı pişman olmuş, tevbe etmiş. Şimdi İslami bir yaşantısı var hamd olsun. Geçmişte zina eden bir bayanla daha önce böyle bir günaha girmemiş bir erkeğin evlenmesinde bir mahzur var mı diye soracaktım? Aynı sorumun tersi de geçerli. Yani geçmişte zina yapmış bir erkekle hiç zina yapmamış bir bayan evlenebilir mi? Hayatında bir kez bile zina eden bir erkek veya bir kadın daha sonra tevbe etseler dahi ille de daha önce kendileri gibi zina etmiş biri ile mi evlenmek zorundalar? Nur suresinin 3. ayetinden bu mu anlaşılır?
Tarih: 24 Ağustos 2009
CEVAP:
İnsan, tabiatı itibariyle günah işlemeye meyilli yaratılmıştır. Ve dünya, imtihan dünyasıdır. İnsanın önüne onu günaha sürükleyecek, yoldan çıkaracak türlü türlü şeyler çıkacaktır. Bunların başında “şeytan” gelmektedir. Şeytan, kıyamet gününe kadar, insanları yoldan çıkarmak için Allah’tan izin almıştır. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır:
“İblis (Allah’a): “Bana insanların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver.” Dedi. Allah: “Haydi sen mühlet verilenlerdensin.” Buyurdu. İblis: “Öyleyse beni azdırmana karşılık, and içerim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükredenlerden bulamayacaksın.” Dedi.” (A’râf, 7/14-17)
Ayetlerde görüldüğü gibi şeytan sürekli insanlara sokulacak; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından. Ve böylece insanlar harama, günaha düşeceklerdir. Peki, sonra ne olacak? Yaptığı kötü işlerden utanan, pişman olanlar ne yapacak? İşte tam burada Allah “tevbe” müessesesini getirmiştir. Yaptığından pişman olanlar, bir daha yapmamak üzere samimi bir şekilde tevbe edecek, Allah’ın af ve mağfiretine sığınacak ve Allah da onları affedecektir. O, şöyle buyurmuştur:
“O iyi davranış gösteren kullar, çirkin bir günah işlediklerinde veya kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe – istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.
İşte onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir.” (Âl-i İmrân, 3/135-136)
“Kötülükleri işleyip de sonra ardından tevbe edenler ile iman (larında sebat) edenlere gelince şüphe yok ki, Rabbin ondan (tevbeden) sonra elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (A’râf, 7/153)
“Sonra, şüphesiz ki Rabbin; cahillik sebebiyle kötülük yapan, sonra bunun ardından tevbe eden ve durumunu düzeltenlerden yanadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra da elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nahl, 16/119)
“Allah katında (makbul) tevbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisâ, 4/17)
“Şüphe yok ki ben, tevbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.” (Tâhâ, 20/82)
“De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer, 39/53)
Ayetlerde çok açık bir şekilde görüldüğü gibi günahından tevbe eden ve iyi işler yapanı Allah bağışlamaktadır.
Sorunuzda bahsettiğiniz fiil, zina, Allah’ın yasaklamış olduğu büyük günahlardan bir tanesidir. Değil o işi yapmak, ona “yaklaşmak” bile haram kılınmıştır. Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” (İsrâ, 17/32)
Ama yapılan bu işten pişman olunmuş, tevbe edilmişse -inşaallah- bu günah bağışlanacaktır. Önemli olan kişinin durumunu düzeltmesi ve güzel işler / amel-i sâlih yapmasıdır.
Buna göre cahillik, gençlik vs. gibi herhangi bir sebeple zina yapmış ama sonra bu günahtan pişman olup tevbe etmiş ve güzel davranışlar sergilemeye başlamış biri ile evlenmekte bir sakınca bulunmamaktadır.
Çünkü Nûr suresinin üçüncü ayetinde: “Zina eden bir erkek ancak zina eden veya Allah’a eş koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden bir kadın da ancak zina eden veya Allah’a eş koşan bir erkekle evlenebilir. Evlenmenin bu türlüsü müminlere haram kılınmıştır.” hükmünün yanı sıra, yine bu surenin 5. ayetinde tevbe edip, kendisini düzeltenlerle evliliğe müsaade edilmiştir. Ayet şöyledir:
“Ancak, bunun ardından tevbe edip düzelen kimseler için söz yoktur. Çünkü Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.”