SORU:
Secdeye giderken önce burun mu yere değmeli, yoksa alın mı? Bir namaz kitabına baktım, bir de internette hazırlanmış bir namaz sayfasına, ikisi de ters şeyler yazıyor. Allah göstermesin namaz bozulur cinsinden şeyler yazıyor. Bilgi verirseniz sevinirim.
Tarih: 17 Ekim 2009
CEVAP:
Namaz kılan kişi rukûdan sonra “semiallâhu li men hamideh” diyerek doğrulur ve “Rabbenâ leke’l-hamd” der. Bundan sonra “Allahu Ekber” diyerek secdeye kapanır. Secdede kişi alnını, burnunu, avuçlarını, iki dizini ve iki ayakuçlarını yere koyar. Alın veya burundan hangisinin önce yere konulacağına dair herhangi bir emir yoktur. Önemli olan bunların secde esnasında yerde olmasıdır.
Konuyla ilgili olarak Peygamberimizden rivayet edilen hadisler şöyledir:
“Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdu ki: “Ben yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın -ve eliyle burnunu işaret etti- eller, diz kapakları, ayakların etrafları. Ne elbiseleri ne de saçı (secde sırasında) toplamayız.” (Buhârî, Ezan 133, 134, 137; Müslim, Salât 227-231 (490); Ebu Dâvud, Salât 155; Tirmizî, Salat 203; Nesâî, İftitah 130; İbn Mâce, İkâmet 19)
Abdullah İbn Ömer radıyallâhu anhümâ, Resulullah aleyhissalatu vesselâm’a nisbet ederek buyurdu ki: “Eller de secde eder, tıpkı alnın secde etmesi gibi. Öyleyse, biriniz alnını secdeye koyunca ellerini de koysun. Alnı secdeden kaldırdı mı onları da kaldırsın.” (Eb Dâvud, Salât 155; Nesâî, İftitah 129).
Bera radıyallâhu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Secde ettiğin zaman ellerini yere koy, dirseklerini (havaya) kaldır.” (Müslim, Salât 234, (494); Tirmizî, Salât 202).
Abdullah İbnu Malik İbni Buhayne radıyallâhu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm namazda secdeye gidince ellerinin arasını, koltuk altı beyazlıkları görününceye kadar açardı.” (Buhârî, Ezân 130, Müslîm, Salât 235, (495); Nesâî, İftitah 52).
Tirmizi’nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: “Berâ’ya: “Resulullah aleyhissalatu vesselam secde edince yüzünü nereye koyardı?” diye sordum. “Ellerinin arasına” diye cevap verdi.” (Müslim, Salât 234, (494); Tirmizî, Salât 202).