FETVALAR

SORU:

Hacamat hakkında bilgi verir misiniz? Peygamber efendimiz bu uygulamayı yapmış mıdır?

Tarih: 24 Ekim 2009

CEVAP:

Vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizip üzerine boynuz, bardak veya şişe oturtarak kan alma işlemine hacamat denilir.

“Bu yöntemle kan al­mak yahut vücudun istenen yerine kan toplamak için, küçük bir fanus ters tutu­larak içine süratle sokulup çıkarılan bir alev vasıtasıyla havası boşaltıldıktan son­ra vücuda kapatılmakta, böylece kanın, üzerindeki hava basıncının azaldığı o ke­sime hücum etmesi sağlanmaktadır. Eğer amaç sadece kan toplamak değil kılcal damarlardan kan almaksa fanus, o ke­sim bir bıçakla çizildikten sonra kapatılır ve bu durumda kan iç basıncın etkisiyle kolaylıkla dışarı çıkar, yani fanus tarafın­dan emilmiş olur. Bu işlemlerden birinci­sine “kuru hacamat”, ikincisine “kanlı ha­camat” denir. Ancak Türkçede hacamat denilince akla daha çok ikincisi veya atar ve toplardamarlardan fazla miktarda kan alınması gelmektedir ki bunun adı Arap­ça’da fasddır; bu işi yapana da fassâd adı verilir. Türk halkı arasında kuru hacamat için “şişe çekme” tabiri kullanılır.”

“Hacamatın Hz. Peygamber zamanında da sağlığı koruma ve bir te­davi metodu olarak uygulandığı, bizzat kendisinin hacamat yaptırdığı, hatta haca­matı teşvik ettiği bilinmektedir. Hacamatı o dönemde uygulanan en iyi tedavi me­totları arasında sayan (Buhari, Tıp, 13; Müslim, Müsâkat, 62, 63) Resul-i Ek­rem’in ve ashabının genel olarak ağrıya ve baş ağrısına karşı (Buhari, Tıp, 15; Ebu Dâvûd, Tıp, 3) baş, omuz, boyun damarları, kalça ve ayağın üstünden haca­mat yaptırdığı (Buhari, Tıp, 14, 15; Ebû Dâvûd, Menâsik, 35, Tıp, 4. 5; Tirmizî, Tıp, 12; İbn Mâce, Tıp, 21), hacama­tın akla ve hafızaya kuvvet verdiğini söy­lediği (İbn Mâce, Tıp, 22) rivayet edil­mektedir.

(KAYNAK: Abdullah Köşe, Mahmut Rıdvanoğlu, “Hacamat”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, c: 14, s: 422-423)


Etiketler: