SORU:
Ben kanser hastasıyım ve ışın tedavisi görüyorum. Radyoterapi mühletince yıkanmamam gerekiyor. Bu da 1,5 ay demek. Dolayısıyla gusül alamıyorum. Işın alan bölgeye su değdirmemem gerekiyor. Teyemmüm yapabilir miyim? Daha doğrusu ne yapmalıyım?
Tarih: 27 Mart 2010
CEVAP:
Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Allah, kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemez.”(Bakara, 2/286)
Dinin emrettiği konular hususunda Allah Teâlâ insanlara hiçbir zorluk yüklememiştir. O şöyle buyurmaktadır:
“Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi arındırmak ve size olan nimetini tamamlamak istiyor. Belki şükredersiniz.” (Maide, 5/6)
“O, din konusunda size hiçbir zorluk yüklemedi.” (Hacc, 22/78)
“Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur.” (Fetih, 48/17)
Eğer bu süre içinde vücudunuzun hiçbir yerine su değmemesi gerekiyorsa o zaman teyemmüm edebilirsiniz. Bu, Allah’ın sizin için verdiği bir kolaylıktır. Ama ışın tedavisinin uygulandığı bölge çok küçük bir bölge ise ve vücudun geri kalan bölümlerinin yıkanması zarar vermeyecekse o bölge bir sargı ile sarılır ve diğer yerler yıkanır. Tabii bunun şartı tedavinize zarar gelmemesidir. Zarar gelecekse başta da dediğimiz gibi teyemmüm almanız gerekir.
Konuyla ilgili olarak Peygamberimiz döneminde yaşanan bir olay şöyledir:
Cabir b. Abdillah radıyallahu anhden rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir:
Bir sefere çıkmıştık, içimizden bir adama taş isabet etti ve başını yardı. Sonra bu zat ihtilam oldu. Arkadaşlarına: “Benim teyemmüm etmeme ruhsat buluyor musunuz?” diye sordu. Onlar da: “Sen suyu kullanabilirsin, sana (teyemmüm için) ruhsat bulmuyoruz” dediler. Bunun üzerine adam yıkandı ve akabinde de öldü. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin huzuruna geldiğimizde bu hâdise (kendisine) haber verildi. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu:
“Adamı öldürmüşler, Allah da onların canını alsın! Madem bilmiyorlardı, niye sormadılar? Bilgisizliğin şifası sualdir/sormaktır. Ona teyemmüm yeterli olurdu. Yarasına bir bez sarılmalı ve üzerinden mesh edilmeli, sonra da bedeninin geri kalan kısmı yıkanmalıydı.” (Ebu Dâvûd, Taharet, 125, hadis no: 336)