SORU:
Nefis terbiyesi konusunda duyduğumuz, bazı kitaplarda okuduğumuz din büyüklerinin, şahsiyetlerinin, nefislerini arındırmak, mertebelere yükselmek için helallerden az istifade ettiği, minimum faydalandığı şeklinde uygulamalar yaptıklarını okuyoruz. Bunu nasıl anlamalıyız? Bir de yine nefis arındırması için sabaha kadar uyumamak, vücuda zor gelen şeyleri yapmak gibi uygulamalar ne derece doğrudur?
Tarih: 17 Haziran 2010
CEVAP:
Bizim her konuda örnek alacağımız kişi bellidir: O da Allah’ın Resulüdür. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için Resulullah (Allah’ın Elçisi) en güzel örnektir.” (Ahzab, 33/21)
O, bir defasında kendisine helal olan bir yiyeceği haram kıldığında şu ayet nazil olmuştur:
“Ey Nebi! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Tahrim, 66/1)
Biz müminlere de Allah şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.” (Maide, 5/87)
“Ey Âdemoğulları! Her secde yerine vardığınızda süslerinizi (size yakışan giysiyi) giyinin. Yiyin, için ama israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.
De ki: “Allah’ın kulları için çıkardığı süsü (yakışan giysiyi), temiz ve lezzetli rızıkları kim haram etti? De ki, bunlar dünyada esasen müminler içindir; Ahiret gününde ise sadece onlar için olacaktır.” Bilen bir toplum için âyetlerimizi böyle açıklarız.
De ki: “ Rabbim sadece şunları haram etti: “İster açık, ister gizli olsun, her türlü fuhuş, ism [1], haksız saldırı, Allah’ın hakkında bir belge indirmediği şeyi ona şirk koşmanız ve Allah hakkında bilmediğinizi söylemeniz.” (Araf, 7/31-33)
Dolayısıyla kim ne yapmıştan çok Allah bizden neyi nasıl yapmamızı istemiş ve Allah’ın Resulü bunları nasıl uygulamış, onunla ilgilenelim.
—————————————————————————-
[1] İsm (الإثم) “günah” diye tercüme edilir. Zenb ve cünah’a da aynı anlam verilince aradaki fark kaybolmakta, o zaman meselâ, Kur’an’da içkinin haram olduğuna dair bir hükmün olmadığını söyleyenler çıkmaktadır. Halbuki Bakara 2/219’a göre içki ve kumarda büyük bir ism vardır. İsm, Allah’ın haram kıldığı şeylerden olduğuna göre içki haramdır. Bu sebeple kelimeyi tercüme etmedik.