SORU:
Miraçta Peygamberimiz Allah Teâlâ görüşmüş müdür? Görüşmemişse namazda tahiyyatı okumanın anlamı var mıdır? Onun yerine başka duaların okunması caiz midir? Kur’an’da mirac ile ilgili ayetler olmasa da bu konunun doğruluğu nedir?
Tarih: 08 Temmuz 2010
CEVAP:
Miraçta nebîmizin hâşâ Allah ile buluşması diye bir şey yoktur. Onun oraya çıkması Allah’ın bazı ayetlerini, kudretini gösteren alametleri görmesi içindi. İlgili ayetler şunlardır:
“Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz el-Mescidül-Aksa’ya (yeryüzüne en uzak olan mescide) götüren O Allah her türlü noksanlıktan yücedir. Gerçekten O, işitendir görendir.” (İsra, 17/1)
“O (nebî), Cebrail’i bir başka inişinde de görmüştü. Sidretü’l- Müntehâ’nın yanında. Ki Cennet’ül-Me’va da onun yanındadır. O zaman ki, o Sidre’yi bürüyen bürüyordu. Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.” (Necm, 53/13-18)
Yolculuğun amacını “kendisine bir takım ayetlerimizi göstermek” (İsra, 17/1) olarak açıklayan Allah Teâlâ, bu ayetlerde nebîmizin yolculuğunun amacına ulaştığını belirterek “Andolsun ki o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.” (Necm, 53/18) buyurmaktadır. İsra suresindeki ayetle Necm suresindeki bu ayetler karşılaştırıldığında aynı olaydan bahsettikleri görülmektedir. İsra suresindeki ayetler yolculuğun amacını, Necm suresindeki ayetler de yolculuğun yapıldığı mekânı, sonucunu ve bu yolculukta görülenleri anlatmaktadır.
Necm suresindeki bu ayetler âlimlerin çoğuna göre mi’rac’ı anlatmaktadır. (Taberi, Camiu’l-Beyan fi Te’vili’l-Kur’an, c: 11, s: 519; Fahru’r-Razi, et-Tefsiru’l-Kebir, Beyrut, 1999, c: 10, s: 246; Ebu Hayyan, el-Bahru’l-Muhit fi’t-Tefsir, Beyrut, 1992, c:10, s:14; Kurtubi, el-Cami’ li Ahkami’l-Kur’an, Beyrut,1988, c: 17, s: 65; Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, c: 7, s: 297 vd.) Demek ki Allah Teâlâ “kendisine bir takım ayetlerini göstermek için” (İsra, 17/1) peygamberini bir gece mi’rac’a çıkarmış ve bu amaca uygun olarak ona en büyük ayetlerinden göstermiştir. (Necm, 53/18) Bunlar gök katları, her katta orada bulanan peygamberlerle görüşme, Cebrail’in (as) asli suretinde görülmesi, Sidretü’l-Münteha, Cennet, Cehennem, Beyt-i Ma’mur vs. dir.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Bu vahyi o’na müthiş güçleri olan Cebrail öğretti. O üstün yetenekli melek doğruldu. O en yüksek ufukta idi. Sonra yaklaştı ve sarktı. Araları iki yay aralığı kadar veya daha da yakın oldu. Böylece O’nun kuluna vahyettiğini vahyetti. Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı. Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız? Onun bir başka inişini Sidretu’l-Münteha’nın yanında görmüştü. Ki Cennetü’l- Me’vâ onun yanındadır. O zaman Sidre’yi bürümekte olan bürüyordu. Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı. Andolsun o, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.” (Necm, 53, 5-18)
Mirac olayı hakkında geniş bilgi için lütfen aşağıdaki linkleri tıklayınız:
www.suleymaniyevakfi.org/roportajlar/isra-ve-mirac.html
www.kurandersi.com/mirac-ozel-programi/
Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem teşehhüdde otururken okunacak olan Tahiyyat’ı ashabına öğretirken miraçta rabbi ile görüştüğü için bunun okunması gerektiğine dair herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Bu konuda sahabenin büyüklerinden Abdullah İbn Mes’ud şöyle der:
“Resulullah (sav) bana, ellerimi avuçlarının içine alarak Kur’an’dan sûre öğretir gibi teşehhüdü öğretti.” Bundan sonra o, tahiyyatı okumuştur. (Buhârî, Ezan, 148, 150, Amel fi’s-Salât, 4; Müslim, Salât, 55-59 (402); Tirmizî, Salât, 215; Nesâî, Tatbîk, 100.)
Bir hadisinde de Nebîmiz: “Benim namazı nasıl kıldığımı görüyorsanız siz de öyle kılın” (Buhari, Ezan, 18) buyurduğuna göre namazı onun gibi kılmak gerekmektedir. O, teşehhüdde tahiyyat okunması gerektiğini söylemişse onun okunması gerekir. Başka dua etmeye gelince: O zaten namazın son oturuşunda, tahiyyattan sonra edilebilmektedir.