SORU:
Kristal kuvars diye bir taş var. Abim onu her gün eline alıp “'niyet ettim yüklenen reikinin akması ve şifa olması için” deyip sonra taşa bakarak şunları söylüyor: “Ben mutluyum, ben huzurluyum, benim çok param var, ben zenginim” vs. Taşları veren şahıs abime “kristal kuvars taşını her gün eline al ve onu sözlerle programla” demiş. “İstediğin şey olmuş gibi taşa söylenince söylenenler gerçekleşir” demiş. Yani araba istiyorsan “arabam var” de gibi. Bunun hükmü nedir?
Tarih: 12 Şubat 2011
CEVAP:
Şifalı olduğuna inanılan taşları alıp kullanmakta bir sakınca yoktur. O, bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Fakat taşları programlamak diye bir şeyin dinimizde yeri yoktur. Olması istenen şeyler için taşlara o şeyleri söylemek ve neticesini ondan beklemek İslam’a aykırıdır.
Ayetlere bakıldığında dünyayı isteyenlerin de ahireti isteyenlerin de çalışmaları gerektiği görülmektedir. Bu, Allah’ın kanunudur. Allah bu hususta Müslüman – kâfir ayrımı yapmamaktadır. O şöyle buyurmuştur:
“Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.
Kim ahireti ister ve bir mü’min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası takdire şayandır.
Hepsine, dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de Rabbinin ihsanından veririz. Rabbinin ihsanı kısıtlanmış değildir.” (İsrâ, 17/18–20)
“Kim dünya nimetini isterse ona ondan veririz ve kim ahiret nimetini isterse ona ondan veririz. Şükredenlerin mükâfatını vereceğiz.” (Âl-i İmrân, 3/145)
“Kim dünya hayatını ve dünyanın ziynet ve şatafatını isterse, Biz orada onların işlerinin karşılığını kendilerine tam tamına öderiz ve onlara dünyada asla haksızlık yapılmaz.
Fakat onlara âhirette ateşten başka bir şey yoktur. Onların dünyada yaptıkları bütün işler heder olmuştur, bütün yaptıkları boşa gitmiştir.” (Hûd, 11/15–16)
“Kim öteki dünyada kazanç elde etmeyi isterse onun kazancında bir artış sağlarız: bu dünyada bir kazanç isteyene ise ondan bir şeyler veririz fakat böyle biri, öteki dünyanın nimetlerinden hiçbir pay alamayacaktır.” (Şûrâ, 42/20)
“İnsanlardan kimi der ki: “Rabbimiz! Bize ne vereceksen, bu dünyada ver!” Onun Ahirette bir alacağı kalmaz. Onlardan kimi de; “Rabbimiz! Bu dünyada bize bir güzellik ver, Ahirette de güzellik ver. Bizi o ateşin azabından koru!” derler. Onlardan her birine kazandıklarından bir pay vardır. Allah hesabı çabuk görür.” (Bakara, 2/200–202)
“İnsanın çalıştığından başkası kendinin değildir. Çalışmasına bakılacak; sonra karşılığı tastamam verilecektir.” (Necm, 53/39–41)
“Erkek olsun kadın olsun, kim mümin olarak güzel işler yaparsa, elbette ona güzel bir hayat yaşatacak ve onları işledikleri en güzel işleri esas alarak ödüllendirecek, kötülüklerini bağışlayacağız.” (Nahl, 19/97)