SORU:
Çalıştığım firmada din konusunda konuşulan konular oluyordu. Malum müşteriler bilmeden yanlış bir konuda söylem yapıyorlar. Firma sahipleri de destekler konuda sözler söylüyorlar. Asıl konu yanlış bildiklerini onlara söylememden dolayı bana “'bak, bu dükkânda din konusunda konuşmayacaksın. Millet senden dolayı bize tepki koyar ve gelmezler.” diyorlar. Aşağı yukarı durum böyle. Benim bu konuda susmam mı gerekir? Bu konuda kendimi rahatsız hissediyorum. Bu engellemeye karşı tavrım ne olmalıdır?
Tarih: 28 Temmuz 2011
CEVAP:
Aşağıdaki ayetlere göre iş yerinizde dine taban tabana zıt konuşmalara şahit olduğunuzda ve konuşmanız için size izin verilmediği durumlarda yapmanız gereken, tartışmaya girmek değil bir şekilde konudan/oradan uzaklaşmaktır. Ama size de görüşünüzü sorarlarsa o zaman doğru bildiklerinizi de söylemekle yükümlü olursunuz.
Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“O, bu Kitapta size şunu indirmiştir: “Allah’ın ayetlerinin görmezlikten gelindiğini ve hafife alındığını işittiğiniz zaman onlarla oturmayın. Başka bir söze geçinceye kadar böyle yapın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz.” Allah bütün münafıkları ve kâfirleri cehennemde toplayacaktır.” (Nisa, 4/140)
“Ayetlerimiz hakkında haddini aşanları görürsen başka konuşmaya geçinceye kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra artık o zalimler takımıyla bir arada olma.
“Allah’tan çekinenlere onların hesabı sorulmaz; ama bu, belki çekinirler diye onlara yapılan bir hatırlatmadır.” (En’âm, 6/68-69)
“Sen bilgi ver[1], o bilgi bir işe yararsa!
Kendine çekidüzen veren o bilgiden yararlanacaktır.
Hayırsız kişi[2] ise ondan kaçacaktır.” (A’lâ 87/9-11)
Görüntülü cevabımız için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız:
www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/allahi-gormezden-gelen-insanlara-karsi-tutumumuz-nasil-olmali.html
[1] Bilgi diye çevrilen kelime “zikir”dir. Zikir, sürekli akılda tutulan kullanıma hazır bilgidir. (Müfredat)
[2] Burada ism-i tafdil anlamı verilmemiştir. Çünkü أفعل kalıbı bazen sıfat-ı müşebbehe olur.