SORU:
Hanefilerin fıkıh kaynaklarında seferilik hükümleri anlatılırken 15 günden daha az sürecek sefer durumlarının seferilik hükümlerine tabi olacağı anlatılıyor. Neden 15 gün olduğu ise “kadınların iki adet arasındaki asgari temizlik süresinin en az 15 gün” olması ile açıklanıyor. Kadının iki adet arasında en az 15 gün ibadetine dönmesi gerektiği gibi seferi olan da 15. gün itibariyle normal duruma dönmelidir deniyor. Bu, nasıl bir kıyas, açıklar mısınız?
Tarih: 28 Ekim 2011
CEVAP:
Hanefiler, hakkında herhangi bir nass, yani ayet veya hadis olmayan takdirat cinsinden konularda rey ile hüküm verilemeyeceğini söylerler. Mesela, “Zina etmese de bir kadını taciz edene, zina haddine kıyasla 50 sopa vurulmalıdır.” denemez. Bununla birlikte Hanefiler, alt ve üst sınırları belli olan takdirat cinsinden meselelerin alt ve üst sınırları arasındaki ölçülerde rey ile hüküm verilebileceğini söylerler. Mesela, buluğ çağına erme yaş sınırları 10-20 arasında ise, bu ikisi arasındaki ölçülerde kişilere göre rey ile hüküm verilebilmektedir. (Serahsî, Usûl, c: 2, s: 112-112)
Kadınların iki adet arasındaki asgari temizlik sürelerinin en az on beş gün olmasından hareketle seferilik süresinin de on beş gün olduğuna dair kıyas (el-Hidaye, c: 1, s: 81; Şerhu Fethi’l-Kadîr, c: 2, s: 35), esasında Hanefi kıyas anlayışına göre geçerli bir kıyas değildir. Böylesi bir kıyasla ibtidaen hüküm koymanın mümkün olmadığını el-Hidâye kitabını şerh eden Kemaleddin İbnü’l-Hümam dile getirmektedir. O, böylesi bir kıyasın ancak rivayetle sabit olan bir hükmü teyit edici (destekleyici) rolünün olabileceğinin altını çizmektedir. (Bkz: İbnü’l-Hümam, Şerhu Fethi’l-Kadîr, c: 2, s: 35)
Yani Hanefilere göre seferiliğin müddeti, kadınların temizlik günlerine kıyasla değil, bu konuda var olduğunu öne sürdükleri bir esere (rivayete /habere) göre belirlenmiş; kıyas ise bunu “destekleyici” ikinci bir delil olarak kullanılmıştır.
Dr. Fatih Orum