FETVALAR

SORU:

İnternetteki bir videoda Kur’an’da Musa aleyhisselam zamanında yaşamış olduğundan bahsedilen Haman’ın aslında bir Pers (Fars) adı olduğundan bahsedilmekte ve Kur’an’da hata olduğu söylenmektedir. Bu konuda bir açıklama yapar mısınız? İşin gerçeği nedir?

Tarih: 26 Mart 2012

CEVAP:

“Hâmân adı Kur’ân-ı Kerim’de altı ayette Firavun’la birlikte zikredilmektedir (Kasas 28/6, 8, 38; Ankebût 29/39; Gâfir 40/24, 36). Bu ayetlerden anlaşıldığına göre Allah Hz. Musa’yı ayetler, mucizeler ve delillerle Firavun, Hâmân ve Karun’a göndermiş, fakat onlar Musa’yı “çok yalancı bir sihirbaz” diye suçlayarak tebli­ğini reddetmişlerdir (Ankebût 29/39; Gâfir 40/23-24). Hatta ilâhlık iddiasında bulunan Firavun, Musa’nın kendisini yü­ce Allah’ı kabule davet etmesi üzerine kavminin ileri gelenlerine, “Sizin için benden başka bir tanrı tanımıyorum” de­miş, Hâmân’dan da Musa’nın tanrısına ulaşıp O’nu bulmak için kendisine bir ku­le yapmasını istemiştir (Kasas 28/38; Gâfir 40/36-37). Nihayet Kârûn, Firavun ve Hâmân günahları sebebiyle cezalan­dırılmıştır (Ankebût 29/39).

Kur’an’da adı geçen Hâmân, Hz. Musa’nın muha­tap olup mücadele ettiği Firavun’un ve­ziri veya onun sarayındaki önemli şahsi­yetlerden biri ya da Amon kültünün başrahibi olmalıdır.

Hâmân adı Ahd-i Atîk’in Ester kitabın­da İran Kralı Ahaşveroş’un (İbrânîcede Ahasuerus, Latince’de Assuerus, Grek­çe’de Xerxes) veziri olarak geçmektedir. Buna göre Hâmân imparatorluktaki bü­tün Yahudilerin öldürülmesini planlamış, bu konuda kraldan izin almış, fakat Yahudi asıllı olan kraliçe Ester’in son anda­ki müdahalesi üzerine Yahudilerin yerine onların düşmanları katledilmiş, vezir Hâ­mân da oğullarıyla birlikte asılmıştır (Es­ter, 7/10; 9/7-10).

Kur’ân-ı Kerîm’de bahsedilen Hâmân ile Ahd-i Atîk’teki Hâmân aynı şahıs değildir; çünkü bunlar farklı yerlerde ve farklı asırlarda yaşamıştır. Bazı şarkiyat­çılar, Ahd-i Atîk’te anlatılan olayları ve şahısları gerçek kabul ederek Kur’an’ın yanlış bilgi verdiğini ve Pers kralının vezi­ri olan Hâmân’ı Firavun’un veziri olarak göstermekle bu iki olayı ve dönemi bir­birine karıştırdığını iddia etmektedirler. Hâlbuki Ester ki­tabının yazarı ve yazılış tarihi hakkında kesin bilgi bulunmadığı gibi anlatılan olayların gerçekliği de şüphelidir. Ester kitabında anlatılanların milâttan önce V. yüzyılda İran’da vuku bulmuş gerçek olaylar olduğunu kabul edenlerin yanın­da birçok araştırmacı, bu olayları Babilonya ve Elam ilâhları arasındaki mito­lojik mücadelenin bir yansıması olarak düşünmektedir. Bunlara göre Hâmân is­mi Elamlılar’ın ilâhı Humman’ı (Hamman) ifade etmektedir. Bazı araştırmacılar da Hâmân’ın Purim bayramıyla ilgili hayali bir kahraman olduğunu söylemektedir. Şuşan (Süse) krallık sarayı­nın ve İran’ın yönetimine dair Ester kita­bında verilen bazı bilgilerin doğru olma­sına karşılık hayali olayların da yer aldığı ileri sürülmektedir. A. Bentzen bu kitabı “tarihî roman” olarak nitelendirmiştir. Ester kitabında adı Ahaş-veroş olarak geçen İran kralının I. Xerxes (m.ö. 486-465) olduğu kabul edilir. Herodotos’un verdiği bilgiye göre kraliçenin adı da Amestris’tir. Bu krallık dönemine ait yıllıklarda Ester kitabında adı geçen kraliçe Vaşti ve Ester’den hiç söz edil­mez. Esasen Ester kitabının yahudi kut­sal kitabına alınması da uzun tartışma­lar sonucunda gerçekleşmiştir. Tarihî gerçekliği tar­tışmalı olan bir bilgiyi esas alıp Kur’an’daki bilgileri ona göre değerlendirmek yanlıştır. Kur’ân-ı Kerim’in bahsettiği Hâmân’ın Kitab-ı Mukaddes’te zikredilen Hâmân’la isim benzerliği dışında bir alâ­kası yoktur.”

(KAYNAK: Şaban Kuzgun, “Hâmân”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1997, c: 15, s: 436-437)


Etiketler: