FETVALAR

SORU:

Miras konusunda sıkça adı geçen “kelâle” nedir? Kelâlenin mirasçılığı derken ne kastedilmektedir?

Tarih: 16 Ocak 2014

CEVAP:

Kelâle, çocukları ile birlikte annesi veya babası yahut her ikisi olmadan ölen kişi demektir. Bu durumda onun mirası, kardeşlerine veya kardeşlerinin çocuklarına kalır.

Çocukları ve annesi olmayan kişinin mirası ile ilgili ayet şöyledir:

“…Miras bırakan erkek veya kadın kelâle ise (çocuğu ve anası yok da ana tarafından) erkek veya kız kardeşi varsa bunlardan her biri altıda bir paya; kardeşler birden çok ise eşit oranda üçte bir paya, yapılan vasiyetin veya borcun, zarar vermeyecek şekilde edasından sonra sahip olurlar.” (Nisâ, 4/12)

Çocuğu ve babası olmayan kişinin mirasıyla ilgili ayet de şudur:

Senden fetva istiyorlar. De ki; kelâle konusundaki fetvayı size Allah veriyor. Bir kimse ölür, çocuğu olmaz, tek bir kız kardeşi bulunursa bıraktığı mirasın yarısı ona kalır. Kız kardeş ölür de çocuğu bulunmazsa erkek kardeş onun bütün mirasını alır. Kız kardeşler iki tane ise mirasın üçte ikisi onlarındır. Mirasçılar; erkekli ve kızlı kardeşler ise erkek, iki kız payı alır. Yanılırsınız diye açıklamayı size Allah yapıyor. Allah her şeyi bilir.” (Nisa, 4/176)

Nebîmiz sallallâhu aleyhi ve sellem’den de  “Kim ölür de geride veledi ve vâlidi kalmazsa onun mirasçıları kelâledir.” (Cessâs, Ahkâmu’l-Kur’ân, c: 2, s. 87; Beyhaki, Sünenü’l-Kübrâ, c: 6, s. 224) şeklinde bir hadis nakledilmesinin yanında onun bu konuda kendisine soru soranları da Nisâ suresinin 176. âyetine yönlendirdiği de kaydedilmektedir (Bkz: Müslim, Ferâiz, 2; Ahmed b. Hanbel, 1/318)

Nitekim kelâlenin veledi ve vâlidi olmayan olduğunda ittifak edildiği de söylenmiştir. (Bkz: İbn Adilber, el-İstizkâr, c: 15, s. 461).

Veled; alt soy, kız veya erkek evlat ve onların çocukları; vâlid ise anne ve baba anlamındadır.

Konu hakkında daha geniş bilgi edinmek isteyenler, aşağıda künyesi verilen makaleye müracaat edebilirler:

Abdurrahman Yazıcı, “İslâm Hukukunda Kelâle: Öz ve Üvey Kardeşlerin Fürû ve Usûl Hısımlarla Mirasçılığı”, Dini Araştırmalar, c: 16, sayı: 42, Ocak-Haziran 2013, s. 216-237.


Etiketler: