SORU:
45 derece enlemin kuzeyinde yer alan bölgelerde namaz ve oruç vakitleri oluşur mu?
Tarih: 26 Mayıs 201745 derece enlemin kuzeyinde yer alan bölgelerde namaz ve oruç vakitleri oluşur mu?
Tarih: 26 Mayıs 2017Allah’ın koyduğu dengeye göre her mevsimde, her yerde öğle, ikindi, akşam, yatsı, gecenin ortası, seher imsak/sabah namazı vakitleri oluşur. Gecenin ortası ile seher vakti, gecenin en uzun bölümü olan gece yarısını oluşturur. 45 derece enlemin aşağısı ile yukarısı arasında tam bir denge vardır.
GECENİN YARISI |
||||
AKŞAM |
YATSI |
GECENİN ORTASI / ĞASAK’UL-LEYL Gecenin en soğuk vakti |
FECR-İ KAZİB Seher/Sahur |
FECR-İ SADIK İmsak/sabah |
Şu ayete göre gece Güneşli, gündüz de Güneşsiz olabilir.
وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ آيَتَيْنِ فَمَحَوْنَا آيَةَ اللَّيْلِ وَجَعَلْنَا آيَةَالنَّهَارِ مُبْصِرَةً لِتَبْتَغُواْ فَضْلاً مِّن رَّبِّكُمْ وَلِتَعْلَمُواْ عَدَدَالسِّنِينَ وَالْحِسَابَ وَكُلَّ شَيْءٍ فَصَّلْنَاهُ تَفْصِيلاً
“Geceyi ve gündüzü iki gösterge yaptık, daha sonra gecenin göstergesini giderdik; aydınlatıcı olmayı da gündüzün göstergesi yaptık. Bu hem rabbinizin ikramını aramanız hem de yılların sayısını ve hesabı bilmeniz içindir. Biz her şeyi ayrıntılı olarak açıklamışızdır.” (İsrâ, 17/12)
Bu ölçülere uyunca, beyaz gecelerin yaşandığı yerlerde oruç süresinin oldukça kısa olduğu görülür.
“Namazı kıl“ emriyle başlayan ve namaz vakitlerini açıklayan iki ayet vardır. Onlardan birincisi şudur:
وَأَقِمِ الصَّلَاةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
“Namazı, gündüzün iki bölümünde ve gecenin zülfelerinde tam kıl.” (Hûd, 11/114)
Zülfe (زلفة) yakınlık demektir. “gecenin zülfeleri” gündüze yakın vakitleridir. Bunlar, beyaz gecelerde ısı farkıyla, diğer yerlerde de alacakaranlıkla anlaşılır. Buralarda gündüz, duhânın yani dalgalı güneş ışığının ortaya çıkması ile kaybolması arasındaki vakittir. (Bkz. Şems sûresi)
Akşamın alacakaranlığı, Güneşin batmasından sönük yıldızların gözükmesine kadar sürer. Sabahın alacakaranlığı da sönük yıldızların kaybolmasıyla başlar ve Güneşin doğmasına kadar devam eder.
“Namaz kıl” emriyle başlayan ve namaz vakitlerini anlatan ikinci ayet şudur:
أَقِمِ الصَّلَاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ إِلَى غَسَقِ اللَّيْلِ وَقُرْآنَ الْفَجْرِ إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا
“Namazı, Güneşin dülûku’ndan gecenin ğasakına kadar, bir de fecrin kur’ân’ında tam kıl. Fecrin kur’ânı gözle görülür.” (İsrâ 17/78)
Güneşin dülûku, batıya kaymasıdır. Gecenin ğasakı da ortası, gündüze yakın vakitlerin arasıdır. Bu sırada Güneş ışıklarının etkisi kaybolduğundan hava iyice soğumuş olur.
Fecrin kur’ânı, doğuda sabah ışıklarının yoğunlaşıp kümeleştiği imsak vaktidir. Çünkü kur’ân’ın anlamı toplamadır. Allah’ın son kitabına Kur’an denmesi, ayetleri bir araya toplamasından dolayıdır. Bu kümeleşme, dünyanın her yerinde ve her mevsimde çıplak gözle görülebilir.
Bu ayetler ve ilgili diğer ayetler ışığında hazırlanmayan takvimlerin doğru olması düşünülemez.
Ayrıntılı bilgiye şu linkten ulaşılabilir:
Etiketler: