SORU:
Kur’an’da geçen insan ve beşer kelimeleri farklı şeyler midir? Beşer ifadesi ile Adem’den önceki insan benzeri canlılar mı kast edilmektedir?
Tarih: 09 Nisan 2019Kur’an’da geçen insan ve beşer kelimeleri farklı şeyler midir? Beşer ifadesi ile Adem’den önceki insan benzeri canlılar mı kast edilmektedir?
Tarih: 09 Nisan 2019Kur’an’da yer alan “Beşer” ve “İnsan” kavramları her ne kadar eş anlamlı gibi görünseler de ilgili ayetler incelendiğinde farklı bağlamlarda kullanıldıkları göze çarpar. Kavramlar arasındaki ortak nokta ise ikisinin de aynı varlığı ifade etmeleridir. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Biz insanı kurumuş, yıllanıp kokuşmuş kara balçıktan yarattık.” (Hicr, 15/26)
“Rabbin meleklere demişti ki “Ben kurumuş, yıllanıp kokuşmuş kara balçıktan bir beşer yaratacağım.” (Hicr, 15/28)
Rabbimiz, “kurumuş, yıllanıp kokuşmuş kara balçıktan” yarattığını ifade ettiği Adem için birbirini takip eden ayetlerde hem “insan” hem de “beşer” kavramlarını kullanıyor. Bu da Adem’in ve onun türünün yaratılış itibariyle bu iki vasfı taşıdığını gösterir. Bu vasıflar arasındaki farkın ne olduğunu da ilgili diğer ayetlerden öğreniyoruz.
a) Beşer
Kur’an, insan türüyle ilgili fizyolojik yapısı bağlamında bir şey söyleyeceği zaman “beşer” kavramını kullanmaktadır. Örneğin Yusuf’un (a.s) güzelliği karşısında ellerini kesen kadınlar onun bir “beşer” olamayacağını söylüyorlardı:
“Dedikoduları kadının kulağına gelince davetçiler gönderdi. Onlara portakal hazırladı; her birine bir bıçak verdi. Sonra Yusuf’a: “Haydi yanlarına çık” dedi. Kadınlar Yusuf’u görünce büyülendiler ve ellerini kestiler. Dediler ki “Olmaz böyle şey! Allah için bu bir beşer değil, olsa olsa değerli bir melektir.” (Yusuf, 12/31)
Allah’ın elçileri de gönderildikleri toplumlarda “yeme-içme” gibi fizyolojik bazı özelliklerinden dolayı dışlanmışlardır. Zira toplumlar kendileri gibi etten kemikten bir beşer değil, bir melek talep ediyorlardı. İlgili bazı ayetler şöyledir:
“Halkı içinden (yapılan uyarıları) görmezlik eden, dünya hayatında kendilerine geniş imkânlar verdiğimiz halde Ahiret buluşmasını yalan sayan önderler şöyle dediler: Bu adam sizin gibi bir beşerden başka ne ki? O da sizin yediğinizden yiyor; içtiğinizden içiyor. Eğer sizin gibi bir beşere boyun eğecek olursanız, gerçekten kaybedersiniz.” (Mu’minûn, 23/33-34)
Kendilerine doğru yolu gösteren kişi gelince bu insanları inanmaktan alıkoyan şu sözleridir: “Allah elçi olarak bir beşer mi gönderdi?” De ki “Yeryüzüne yerleşip dolaşanlar melekler olsaydı, onlara elçi olarak elbette gökten bir melek gönderirdik.” (İsrâ, 17/95-96)
Ölümlü bir varlık olarak yaratılmış olmamız da biyolojik yapımızla ilişkilidir. Rabbimiz bu gerçeği ifade ederken “beşer” kavramını kullanmaktadır:
“Senden öncekilerden hiçbir beşeri ölümsüz yapmadık. Sen ölsen onlar ölümsüzleşecekler mi?” (Enbiyâ, 21/34)
b) İnsan
“İnsan” kavramının geçtiği ayetlerde insan türünün sosyal bir varlık olması özelliğinden bahsedilmektedir. Mesela, Rabbimiz insana öğrettiği şeylerden bahsederken bu kavramı kullanmaktadır:
“O, insana bilmediği şeyleri öğretmiştir.” (Alak, 96/5)
“İnsanı yarattı. Ona kendini ifade etmeyi öğretti.” (Rahmân, 55/3-4)
İnsanın özgür iradesiyle ortaya koyduğu davranışlarla ilgili de bu kavram kullanılır:
“İnsan kesinlikle zarardadır. Zararda olmayanlar; inanmış olan, iyi işler yapan, birbirine doğruları tavsiye eden ve sabırlı olmayı tavsiye eden kimselerdir.” (Asr, 103/2-3)
“Yok, yok… İnsan kesinlikle taşkınlık eder; kimseye ihtiyacı kalmadığını anlarsa eğer!” (Alak, 96/6-7)
Ayetlerde “sorumluluk ve imtihan” söz konusu olduğunda yine “insan” kavramı devreye girmektedir:
“Biz emaneti; göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkup titrediler. Onu insan yüklendi. O da çok zalimleşti ve kendine hakim olamadı.” (Ahzâb, 33/72)
“Biz insanı, çok bileşenli döllenmiş yumurtadan yarattık. Yıpratıcı bir imtihandan geçireceğiz; o nedenle onu dinleyen ve gören bir varlık haline getirdik.” (İnsan, 76/2)
İnsanın ahiretteki durumuyla ilgili ayetlerde de bu kavram kullanılır:
“O en büyük toplantı başladığında, insan yapıp ettiklerini bir bir hatırlar.” (Nâizât, 79/34-35)
“İnsan o gün: ‘Kaçıp sığınılacak yer nerede?’ der.” (Kıyâmet, 75/10)
“O gün Cehennem de oraya getirilmiş olur. O gün insanın aklı başına gelir ama ne fayda!” (Fecr, 89/23)
Sonuç olarak, ayetlerde “beşer” kavramı, insanın etten kemikten bir varlık olması bağlamında kullanılırken “insan” kavramı irade ve sorumluluk sahibi sosyal bir varlık olması bağlamında karşımıza çıkmaktadır. Fakat başta ifade ettiğimiz gibi beşer de insan da farklı iki varlığın değil; aynı varlığın iki ayrı vasfıdır.
HAZIRLAYAN: Vedat Yılmaz
Etiketler: