FETVALAR

SORU:

Bildiğiniz gibi kıyamet günü Kur’an’da adalet terazilerinin kurulup hesabın görüleceği, hükmün verileceği gün olarak ifade edilmektedir. Saat ise sarsıntının (zelzele) vuku bulacağı vakittir. (Hacc, 22/1) Ancak el-yevmü’l-ahir (son gün) tabiri de Kur’an’da geçmektedir ve Allah’a ve son güne inanmak ifadesi ile imanın esasları arasında yer almaktadır. Bu “son gün” hakkında tefsirlere baktığımızda kıyamet günü ile alakalandırılmış yorumlar yapılmaktadır. “Son gün odur, ondan sonra gün yoktur” gibi yorumların senedi var mıdır? Bu “son gün” dünyanın son günü mü, yoksa ahiret hayatının ilk günü mü? Eğer tefsirlerde denildiği gibi bu son gün, ahiret hayatının ilk günü (diriliş günü) ise Kur’an-ı Kerim’de ayrıca “kıyamet (diriliş) günü” diye günü dirilişe izafe etmekteki hikmet nedir? Kısaca “kıyamet günü” ile “son gün” aynı mıdır? Fark var mıdır? Varsa bu fark(lar) ne(ler) dir?

Tarih: 09 Nisan 2010

CEVAP:

Ayetlere bakıldığında mahşerin yeniden düzenlenecek olan bu yeryüzünde olacağı anlaşılmaktadır. (İbrahim, 14/48) Kabirlerden kalkıldığı gün yani “kıyamet/kalkış günü” mahşer meydanında mü’min, kâfir ve ehli-vahşi bütün hayvanlar bir arada bulunacaklardır. İşte herkesin herhangi bir ayırıma tabi tutulmadan bir arada bulunacakları son gün yani “el-yevmü’l-ahir” bu olacaktır. Duhân Suresinin “Şüphe yok ki, o ayırış günü (yevmü’l-fasl) hepsinin bir arada bulunacağı vakittir.” (Duhan, 44/40) Ayeti de bu gerçeğe işaret etmektedir.

Mü’min ve kâfirlerin bir daha asla bir araya gelemeyecek şekilde ayrılıp birinin Cennete diğerinin Cehenneme gitmesi; amel defterlerinin dağıtılması, hesap ve mizandan sonra olacaktır. Dolayısıyla bunların hepsine birden inanmak “ahirete inanmak” şeklinde iman esaslarından biri olmuştur.


Etiketler: