SORU:
Ayakta idrar yapmanın hükmü nedir? Biz bir kitapta şunu okuduk: Allah'ın Resûlü buyurdu: "Ayakta iken idrar yapmayın, edebe aykırıdır." Doğru mudur bu hadis?
Tarih: 04 Ağustos 2009Ayakta idrar yapmanın hükmü nedir? Biz bir kitapta şunu okuduk: Allah'ın Resûlü buyurdu: "Ayakta iken idrar yapmayın, edebe aykırıdır." Doğru mudur bu hadis?
Tarih: 04 Ağustos 2009Sahih hadis kitaplarında bahsettiğiniz hadis bulunmamaktadır. Oturarak idrar yapmak, idrarın sıçramaması içindir. Nebîmizin ayakta idrar yaptığına dair rivayet vardır.
Ebû Musa radıyallâhu anh anlatıyor:
“Bir gün Resûlullâh aleyhissalâtu vesselâm’la birlikte idim; küçük abdest bozma ihtiyacını duymuştu. Hemen bir duvarın dibine, kumlu toprak bulunan bir noktaya gelip abdest bozdu, sonra da: “Sizden biri, küçük abdest bozmak isteyince uygun bir yer arasın!” buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Tahâret, 2)
Ebû Vâil’den gelen bir rivayet ise şöyledir:
“Ebû Musa radıyallâhu anh küçük abdest hususunda çok titiz davranır (üzerine sıçramaması için azami gayreti gösterirdi. O kadar ki) küçük abdestini bir şişe içerisine bozar ve ‘Benî İsrâil’den birinin bedenine sidik değecek olsa adam kirlenen derisini bıçakla kazırdı!’ derdi. (Bunu işiten) Huzeyfe radıyallâhu anh dedi ki: ‘Arkadaşınızın titizliği bu kadar ileri götürmemesini tercih ederim. Ben, Resûlullâh aleyhissalâtu vesselâm’la bir beraberliğimizi hatırlıyorum. Beraber yürüyorduk. Derken bir kavmin bir duvar gerisindeki küllüğüne, çöplüğüne rastladık. Resûlullâh, tıpkı sizden birinin ayakta yaptığı gibi durup ayakta idrar yaptı. Ben bu esnada kendilerinden uzaklaşmak istedim. Bana yakın durmamı işaret buyurdu. Geri gelip hemen arkasında dikilip abdestini bozuncaya kadar bekledim.” (Buhârî, Vudû: 65, 66, 67, Mezâlim, 27; Müslim, Tahâret, 73, 74, (273); Ebû Dâvûd, Tahâret, 12; Tirmizî, Tahâret, 9; Nesâî, Tahâret, 24)
Ayakta idrar yapmak, “Hanbelî mezhebinde mubah, Malikîlere göre sıçrama ihtimali yoksa caiz, aksi takdirde mekruhtur. Âlimlerin çoğu “özürsüz olarak ayakta idrar yapmak mekruhtur, ancak buradaki kerahet, tenzihi kerahettir” demişlerdir. Nevevî’nin ve Bezlü’l-Mechûd yazarının açıklamalarına göre Hanefîlerin görüşü de budur.”
(KAYNAK: Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Necati Yeniel, Hüseyin Kayapınar, Kontrol: Mehmed Savaş, Şamil Yayıncılık, İstanbul, 1987, c: 1, s. 51.)