SORU:
Grup kimliği olarak ön plana çıkan Milli Görüşçü, Nizam-ı Âlem ülkücüsü, Nurcu, Süleymancı gibi tanımlamaları; farklılıkları zenginliğe veya taassuba dönüştürme hususunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Grupların kendine ait kimliklerini kullanmada İslami meşruiyetleri var mıdır? Var ise meşruiyetin sınırları nelerdir?
Tarih: 21 Ağustos 2009
CEVAP:
Bir ayet-i kerimede: “Herkesin bir hedefi vardır, o ona yönelir. Siz iyiliklerde yarışın. Nerede olursanız olun, Allah izi bir araya getirecektir. Allah’ın gücü her şeye yeter.” (Bakara 2/148) buyurulmaktadır.
Bu gruplar hayırlı hizmetlerde birbirleriyle yarışa girerlerse bunda herkesin yararı olur. Böyle bir yarış olmadan daha iyiye ve daha güzele gitmek mümkün değildir. Hedefler aynı ise yarışa giren kişilerin ve kullandıkları metotların farklı olması daha güzel sonuç alınması açısından önemlidir. Bu gruplar tabii ki kendi kimliklerini belirten farklı isimler kullanacaklardır.
Farklılığın taassuba dönüşmesi yani grubun yaptığı kötülüklere dahi arka çıkacak kadar gözü kapalı hareket edilecek noktalara gelinmesi elbette kabul edilemez.