FETVALAR

SORU:

Size sorulan bir soruya cevap olarak birden fazla dairesi olan adam daireleri satmak için almamışsa zekat vermez, kiraya verince de yalnızca kirasının zekatını verir demişsiniz. Ticaret malı değildir denilerek çok büyük servetler tutan araba, yat, villa, yalıların zekat dışında tutulmasına ben akıl erdiremedim. Bakara suresi 267. ayette geçen “kazandıklarınızın iyilerinden” ifadesinin ticaret mallarını da kapsadığı ifade ediliyor. Bu ifade ticaret mallarını kapsıyorsa niçin birden fazla sahip olunan ev ve arabaları da kapsamasın? Yüzlerce milyarlık evler ve arabalar “kazandıklarımızın iyileri” sınıfına girmez mi? Bazı futbolcuların garajında 8 milyon TL değerinde (eski para ile 8 trilyon) otomobil var. Bir çok Arap şeyhinin yüzlerce milyon dolarlık yatları var ve bunlar ticaret malı değiller. Bunların zekatı olmayacak mı? Bunlar “kazandıklarının iyisi” değilse bunlardan daha iyi ne kazanılabilir? Mesela bir ayakkabıcı dükkanındaki 100.000 TL değerindeki ayakkabılar için 2.500 TL zekat verirken, 40 koyunu olan biri, 1 koyununu verirken neden 40 dairesi olan biri 1 dairesini zekat olarak vermesin? Çok sayıda ev artıcı vasıfta olmuyor da 100 gram altın nasıl artıcı vasıfta oluyor? "Artıcı olma" değer ile ilgiliyse evin de değeri artabilir, altının da artabilir; miktar ile ilgili ise evin de miktarı artmaz altının da miktarı artmaz. O halde bu ikisinin arasındaki fark nedir? Bu çerçevede bir değerlendirme yapabilirseniz çok memnun olacağım.

Tarih: 13 Ekim 2015

CEVAP:

Bahsettiğiniz mallar, sürekli yıpranan ve yıprandıkça değeri azalan mallardır. Kiraya verilmediği veya satılmadığı taktirde bir gelir getirmez; aksine büyük sıkıntı kaynağı olurlar. Bir ayet şöyledir:

“(Hayra) neyi harcayacaklarını da soruyorlar. De ki: “Artanı!” Allah, ayetlerini size böyle açıklar ki düşünesiniz.” (Bakara, 2/219)

“Artanı” diye meal verdiğimiz “afv =العفو” sözü, hem zekât verecek kişinin durumunu hem de zekât malının özelliğini ifade eder. İşlenen günah da kişinin yapısında olmadığı, sonradan ortaya çıktığı için onu görmezlikten gelmeye de “af” denir. Bir ayet de şöyledir:

“Artandan al, iyiliği emret; kendini bilmezlerden de yüz çevir.” (A’râf, 7/199)

Bu fetvaların arka planındaki ayetler yeterince anlatılamadığı için haklı olarak bu tür şüpheler ortaya çıkmaktadır.

Bir de şöyle düşünün: Ev yaptıran kişi, elindeki imkanları, işçi parası, malzeme parası vs. için harcamış ve tamamen topluma aktarmış olur. Onun bu faaliyeti ile toplumda ciddi hareket meydana gelir. İhtiyacından fazla ev yaptırması da eve ihtiyacı olanların kiralık ev bulmalarını sağlar. Bu da önemli bir hizmettir.

Bununla ilgili görüntülü cevabımıza da aşağıdaki linkten ulaşılabilir:

www.fetva.net/goruntulu-fetvalar/kiraya-verilmeyen-bos-daireler-icin-zekat-verilir-mi-verilmez-mi.html


Etiketler: