SORU:
Buhari’nin kendi yazması olan (müellif nüshası) var mı, kayıp mı, bilinmiyor mu? Duyduğumuz kadarıyla müellif nüshasının bulunmadığı ve eldeki nüshaların talebelerinin kendisinden istinsah ettikleri, yazdıkları örnekler olduğudur. Acaba yanlış mı biliyoruz, açıklık getirebilirseniz memnun kalırız. Yine Buhari ile ilgili olarak aile hayatına dair hiç bir bilgiye rastlanmıyor. Evlendi mi, çocukları var mı? Evlenip evlenmemesi kendisi ile ilgili lehte veya aleyhte bir hüküm çıkarmaya gerekçe edilemez, sadece öğrenmek istedik.
Tarih: 10 Şubat 2011
CEVAP:
Hadis ravilerinin biyografilerini ele alan kitaplar, genellikle onların hadis öğrenimi, hocaları, öğrencileri, kitapları, rivayet ehliyeti (cerh ve ta’dil açısından durumu) gibi doğrudan hadis rivayetini etkileyen yönlerine öncelik verirler. Bir ravinin medeni hali, çocuk sayısı vs. gibi ailevi bilgileri, hadis rivayetiyle doğrudan ilgili olmadığı için üzerinde durulmaz. Sadece Buhari, Müslim gibi hadisçiler değil, mezhep imamları gibi en çok tanınan âlimlerin bile hayatları bu yönüyle fazla bilinmez. Buhari’nin ailesi hakkındaki bilgilerimiz bu yüzden yetersizdir ama hocaları (mesela İbn Mende (ö. 395/1005) Tesmiyetu Şuyuhi’l-Buhari’sinde, Buhari’nin 309 hocasını tanıtmıştır), hadis yolculukları, öğrencileri, kitapları, nisbesi, doğum ve ölüm tarihleri gibi hadis rivayetiyle ilgili yönleri ayrıntılı bir şekilde bilinir.
el-Camiu’s-Sahih’in müellif nüshası günümüze ulaşmamıştır. Günümüzde mevcut Sahih-i Buhari nüshaları, Ali b. Muhammed el-Yunini (ö. 701/1301) tarafından Buhari’nin meşhur talebelerinden el-Firebri’nin nüshasına dayanılarak hazırlanan nüshaya dayanmaktadır. Firebri’nin kendi nüshasını, hocası Buhari’den iki defa dinlediği rivayet edilir.
Doç. Dr. Hüseyin Hansu
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
NOT: Almanya’dan bizi takip eden bir okuyucumuzdan şöyle bir not gönderilmiştir:
İmam Buhari’nin en önemli beş talebesinden biri Firebri’dir. (ö. 320/932) O, Buhari’den o kitabı almış, o Hamevi’ye (ö. 381/991), o, Davudi’ye (ö. 467/1074), o, Ebu’l-Vakt’e ( ö. 553/1158) o, İbnü’l-Leti’ye (ö. 635/1237) o da Yunini’ye nakletmiştir.