SORU:
KPSS, LYS vs. gibi Ramazanda sınavı olan öğrencilerin oruç tutmama ruhsatı var mı?
Tarih: 20 Haziran 2015Ramazanda sınavı olan öğrencilerin oruç tutmama ruhsatı var mı?
Tarih: 20 Haziran 2015 Okunma: 69209KPSS, LYS vs. gibi Ramazanda sınavı olan öğrencilerin oruç tutmama ruhsatı var mı?
Tarih: 20 Haziran 2015Sınavlar orucun ertelenmesi için bir mazeret olamaz. Zira oruç için sefer ve hastalık hali dışında herhangi bir mazeretin bulunmadığı ayetle sabittir. Kaldı ki sınavlar genelde sabah saat 09.00’da başlar. Bu saatte sınava girecek adaylar zaten normalde sabah saat 07.00 civarında kahvaltı yaparlar. Oruç tutan adaylar ise sahur yemeği nedeniyle bu kahvaltıyı yaklaşık 2 saat daha erken yapmış gibi kabul edilebilir. Şöyle ki:
Oruca, tan yerinin ağarmasından itibaren başlarız. Tan yeri ise doğu ufkunda gökle yerin birleştiği ufuk çizgisi birbirinden net olarak ayrılınca (sabah aydınlığı görülünce) ağarmış olur. Buna imsak vakti denir. Oruç tutan müminler bu ana kadar yiyip içebilirler. Hatta bunu (bir tavsiye olarak) yapmalıdırlar. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Şafağın kara çizgisi ak çizgisinden, sizce, tam seçilinceye kadar yiyin için. Sonra orucu akşama kadar tamamlayın.” (Bakara 2/187)
Bu nedenle, oruç tutan herkesin sahura kalkması ve imsak saatine (tan yerinin ağarmasına) kadar yiyip içmesi, yani tıbbî deyimle hem sıvı hem katı besinler alarak dengeli bir beslenmeye sahip olması, hem bu ayetin hem de tıbbın tavsiye ettiği bir durumdur. Bu ise (bir bakıma) her gün mutad olarak yapılan kahvaltının yaklaşık olarak iki saat erkene alınması demektir. Bu durumun da sınav saati itibari ile beslenme açısından herhangi bir problem doğurmayacağı açıktır. Hatta (dengeli bir sıvı ve katı besin tercihi şartıyla) daha ideal bir açlık-tokluk dengesinin elde edilebileceği bile söylenebilir. Zira sahur/kahvaltı’dan 3 saat sonra başlayan bir sınav saatinde henüz adayı olumsuz düzeyde etkileyecek bir açlık duygusunun başlamayacağı açıktır. Tam tersine (sahurda herhangi bir beslenme hatası yapılmaması koşuluyla) ideal bir kan konsantrasyon düzeyi tam da sınav saati itibari ile elde edilmiş olur (ne tokluk, ne açlık vardır).
Bunun için, sahurda (tatlı ve pilav gibi) şekerli-karbonhidratlı besinlerden ve sindirimi zor yağlı/kızartmalı besinlerden kaçınılmalıdır. Daha çok süt, yumurta ve peynir gibi protein ağırlıklı bir beslenme tercih edilmelidir. 4-5 adet zeytin de alınabilir (fazlası susatabilir). Bu şekildeki protein ağırlıklı bir beslenme gün boyu tok tutar. Bir avuç fındık ve ceviz gibi kuru yemişler de alınabilir. Kurutulmuş kayısı ve üzüm gibi meyveler ve hurma gibi lifli besinler de hem kontrollü bir şeker düzeyine vesile olur hem de kabızlığı önler. Beyaz ekmek yerine 1-2 dilim buğday ekmeği tercih edilmelidir. Ama her halükarda yeterli miktarda sıvı (birkaç bardak su) mutlaka alınmalıdır. Sıvının bir bölümü (aşırı koyu olmamak şartıyla) birkaç bardak çay ile de alınabilir. Sucuk, pastırma ve salam gibi susama ihtiyacı doğuracak baharatlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalıdır. En önemlisi, bu beslenme düzeni sadece sınav günü değil her sahurda yapılmalıdır ki, sınav günü alışık olunmayan bir beslenme düzenine geçilmiş olmasın. Bu şekilde bir sahur beslenmesi yapılabilmesi için de iftarda mideyi rahatsız edecek tarzda bir beslenmeden (aşırı yağlı, baharatlı ve kızartmalı besinlerden) kaçınılmalıdır. Aksi halde beslenmeden kaynaklanan problemler sahura yansır.
KAYNAK: Zeki Bayraktar, “Oruçlu Hastalar İçin Bazı Tıbbi Öneriler”, Kitap ve Hikmet Dergisi, Temmuz-Eylül 2015, Sayı: 10, s: 20-21.
Etiketler: