FETVALAR

SORU:

Yunus sûresi 94. ayette Nebîmizden, ona hiç inanmayan ve hatta onu yalanlayan ehli kitaba imanını teyit ettirmesi mi istenmektedir?

Tarih: 20 Şubat 2014

CEVAP:

İlgili ayet mealen şöyledir:

Sana indirdiğimiz şeyden dolayı şüphen varsa senden önce indirilmiş kitabı okuyanlara sor. Doğrusu, Rabbinden sana aynı gerçek gelmiştir. Sakın şüphelenenlerden olma.” (Yunus, 10/94)

Bu ayette, Resûlullâh’ın şüphe duyduğu belirtilen husus, imanla ilgili değildir. Zaten Sana indirdiğimiz şeyden dolayı şüphen varsa” ifadesinden de bu net olarak anlaşılmaktadır. Resûlullâh’ın Allah’a iman konusunda hiçbir zaman şüphesi olmamıştır. Dahası, ayetlerde O’nun muhataplarının da bu konuda herhangi bir şüphe içinde olmadıkları önemle vurgulanan hususların başında yer almaktadır. Müşrikler açısından asıl sorun, onun risaletle ilgili vahiy alıp almadığı, yani Allah’ın gönderdiği bir nebi olup olmadığı meselesidir. Muhatapları işte bunu kabul etmiyorlardı. Ona yaptıkları itiraz şuydu: “Muhammed, Allah’tan vahiy alan biri değil, belki cin vb. varlıkların etkisinde kalıp onların verdiği esin sebebiyle insanları etkileyen sözler söyleyen bir kişidir.” Bu itiraz, özellikle Mekke döneminde çok yoğundu. Hatta Mekke döneminde bu ve benzeri itirazlara değinmeyen sure neredeyse yok gibidir. Nihayetinde etten kemikten bir insan olan Resûlullâh da bu itirazlarda haklılık payının olup olmadığı hususunda şüphe yaşamış olmalıdır. Nitekim tarihi rivayetler, onun ilk vahiy tecrübesinin hemen akabinde kendisinden şüphe duyduğunu ve bu tedirginliğinin uzun bir müddet devam ettiğini aktarır. Birçok Mekkî surede de defalarca onun “mecnun”, “sihirbaz”, “kâhin” ya da “şair” olmadığı bildirilir. İşte Resûlullâh’a, yaşamış olduğu vahiy tecrübelerinin, insanların iddia ettiği gibi cin vb. varlıkların esinleri değil; bizzat Allah Teala’nın vahyi olduğu, bu konuda bir şüphe içinde bulunması halinde kendisine bildirilen vahiylerin önceki kitaplarda da olduğunu, bunu kitap ehline (ehl-i kitap) sorarak öğrenebileceği tavsiye edilmiştir.


Etiketler: