SORU:
Benim bir miktar birikmiş param vardı. Bankalara faiz olur diye yatırmadım. Ben memur olduğum için ticarette kullanamıyorum. Ancak benim tanıdığım bir esnafa durumu açıkladım. Kendisi bu parayı ticarette kullanabileceğini ve bana da kâr payı olarak vereceğini söyledi. Nasıl diye sorduğumda şöyle cevap verdi: “Ben bir malı peşin alacak olursam 100 liralık bir malı 50-60 liraya alıyorum. Ve malı alırken kâr etmiş oluyorum. Senin paranı bu şekilde mal alımında kullanırım. Sana da kazandığım paradan kar payı veririm.” Böyle diyerek bir sözleşme metni hazırladı ve karşılığında bana bir senet verdi. Her ay belli miktarda kâr payı diye veriyor. Bu yaptığımız işlem doğru mudur?
Tarih: 05 Mayıs 2011
CEVAP:
Bahsettiğiniz ortaklık fıkıhta mudarebe diye adlandırılır. Mudarebenin temel kuralı; sermaye bir taraftan onun çalıştırılması ise diğer taraftan olmak üzere kârın anlaşılan oranda bölüşülmesidir.
Zarar olması durumunda ise, sermayedar sermayesini işletmeci ise emeğini kaybeder. Bu tür bir ortaklığın meşru ve caiz olması için önceden sabit bir getirinin ve sermaye garantisinin olmaması gerekir. Soruda senet imzalandığı ve her ay belli oranda getiri ödendiği belirtilmiş. Bu durum, sermaye ve gelir garantili bir anlaşma olduğunu hissettiriyor. Şayet durum anlaşıldığı gibi ise ondan elde edilen gelir faiz olur.
Şöyle bir uygulama yapılabilir:
Aranızda sermaye-emek ortaklığı anlaşması yaparsınız. Anlaşmada sermayenin hangi alanlarda (hatta ne kadar süre ile hangi malın alımı satımında vb.) işletileceği ve oluşacak kar’ın yüzde üzerinden nasıl paylaşılacağını belirlersiniz. Zarar olması durumunda, zararın sermayeden gideceği, işletmecinin ise bu zarar mukabili emeğini kaybetmiş olacağını yazarsınız. İşletmecinin, kasıt, kusur veya ihmali sonucu doğan zararın işletmeciden tahsil edileceğini kabul ve imza edersiniz. O zaman yaptığınız ortaklık ve o yolla aldığınız gelir caiz olur.
Doç. Dr. Servet Bayındır