SORU:
Şirketimizde bir grup işçi dinî vecibelerini yerine getirmek amacıyla mesai saatleri içinde namaz kılmakta ve durum tarafımızdan saygı ile karşılanmaktadır. Ancak namaz kılanların sayısının gün geçtikçe artmakta olduğu, dolayısıyla dinlenme zamanları dışında kılınan namazların üretimimizi büyük ölçüde aksattığı görülmektedir. Acaba işçilerimiz namazlarını kazaya bırakıp mesai bitiminden sonra kılsalar olur mu?
Tarih: 20 Ağustos 2009
CEVAP:
Namaz Allah’ın kesin emri ve Müslümanların temel dini görevlerindendir. Her Müslümanın onu zamanında ve şartlarına uygun olarak güzelce kılması gerekir. Farz bir namaz, işin aksaması gerekçe gösterilerek kazaya bırakılamaz. Cephede savaşan Müslüman askerler, çatışma zamanına denk gelse dahi namazlarını kazaya bırakamazlar. Bu durumda nöbetleşe namaz kılarlar. Sizin işçileriniz de işi aksatmayacak şekilde nöbetleşe namaz kılabilirler. Önce bir grup gider, namaz kılar gelir, sonra ikinci grup gider kılar. Bu şekilde bir düzenleme yapılırsa sıkıntı olmaz.
Ayrıca Kur’an ve sünnette namazın kazasının söz konusu olmadığını bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır. Sadece “uyuyan” ve “unutan” kimseler, uyandıklarında/hatırladıklarında namazlarını vakitleri dışında kılabilirler. Bu, onlar için bir kaza değil; edâ olur. Bunun dışında kalan kimselerin gerek keyfi olarak gerekse gevşeklikten, tembellikten ve çalışmaktan dolayı namazları vakit dışında kılmaları diye bir şey söz konusu değildir.
Cevabın yayımlandığı yer için bkz: Yahya Şenol-Enes Alimoğlu, İnsanlık Tarihi Boyunca O Namaz, Süleymaniye Vakfı Yayınları, İstanbul, 2016, s. 153-154.